sızdırmak

sızdırmak
-i
1. sızmak 的使动态: Bu küp suyu sızdırıyor. 这陶罐漏水。Son kadeh adamı sızdırdı. 最后一杯酒把他灌倒了。
2. 传播, 散布; 泄漏(消息、秘密等): Ortalığa hiç bir şey sızdırmadı. 他没有向别人走露一点风声。Ne yaptıkları hakkında hiç bir haber sızdırmıyordum. 我只字未提他们都干了些什么。
3. 滗清, 倾析, 把…过滤干净
4. 转́ 榨取, 勒索, 敲诈: Haylaz çocuk babasını sızdırıyor. 游手好闲的孩子不断地骗他父亲的钱。
5. 转́ 使发昏: Bugünkü sıcak insanı sızdırıyor. 今天热得人发昏。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • sızdırmak — i 1) Sızmasına yol açmak Bu küp suyu sızdırıyor. Son kadeh adamı sızdırdı. 2) Haber, sır vb.ni duyurmak, yaymak Seyahat muamelen tamam oluncaya kadar kimseye bir şey sızdırmayacağım. H. Taner 3) Eritip süzerek temiz bir duruma getirmek 4) mec.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sır vermek (veya sızdırmak) — bir sırrı açığa vurmak, başkasına söylemek Mustafa dışarı sır sızdırmıyordu lakin üzüntüden de eriyordu. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • para sızdırmak (veya koparmak) — zorlayarak veya kandırarak birinden para almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sızgurmak — sızdırmak, eritm ek; arıklatmlak, zayıflatmak II, 188 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • sızıtmak — sızdırmak, I, 374; II, 305, 306 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • akmak — den, ar 1) Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış. S. F. Abasıyanık 2) Bu gibi maddeler aşağıya, yere düşmek Üstünden sular akıyor. 3) Sıvı bir madde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaçırmak — i 1) Kaçmasını sağlamak veya kaçmasına imkân yaratmak 2) Bir işi belirlenen zamanda yapamamak Maçı kaçırdım. 3) nsz Zor kullanarak yanında götürmek Kız kaçırmak. 4) Bir daha ele geçmemek üzere yitirmek Fırsatı kaçırdım. 5) Yararlanamamak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sızdırma — is. Sızdırmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sızırmak — i Sızdırmak, süzmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • terlemek — nsz 1) Ter çıkarmak, ter dökmek 2) İçindeki suyu ter biçiminde sızdırmak Testi terliyor. 3) Bir şeyin üzerinde buhar olarak yoğunlaşmak Camlar terledi. 4) mec. Bir iş yaparken yorulmak veya o işi çok emek harcayarak güçlükle başarmak Bir saat… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yontmak — i, ar 1) Bir şeye istenilen biçimi vermek için dış bölümünü keskin bir araçla biçmek, kesmek Boş zamanlarında tahta kaşık, kepçe yontar, geçimini bunları satarak sağlardı. N. Araz 2) mec. Bir kimsenin azar azar parasını çekmek, birinden para… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”